Hergün,ama internette ama yazılı ve görsel basında denizcilikle ilgili birçok makale,insanların temenni ve dileklerini görebilirsiniz.Ülkemizde denizcilik son yıllarda popüler oldu.Geçmişte denizci denildi mi ya akla bahriye gelirdi ya da şehir hatlarında çalışan deniz çalışanları gelirdi.Ancak,günümüz koşullarında internetin ve de karada sağlanan maddi ve manevi olanakların azalması neticesinde,insanlar ya bu mesleğe yönelmişlerdir ya da kendi çevresindeki insanları yönlendirmişlerdir.
Fakat,biz makinecilerde şöyel bir laf vardır,eğer bir sistem hatasız çalışıyırsa,o sistemi mutlaka çok iyi kontrol et.Çünkü,çalışan sistemler hata da verir,arıza da.Denizcilik de böyle oldu işte.Hep iyi yönleri anlatıldı genç denizci adaylarına ya da onların ebeveynlerine.Ülke ekonomisinin neredeyse belkemiğini oluşturan deniz ticareti,böyle aklı süslü kişilerce,bu mesleğe yabancı olan bireylere nakledildi.İyi para,her limanda manken gibi kadınlar,ülkende yaşayacağın lüks hayat,başkalarının yıllarca çalışıp yaptığını çok kısa bir zaman diliminde yapmak ve en kötüsü de yönetici ve yöneten olmak,gazları.Gaz diyorum çünkü çok çabuk geliyor ve de geçiyor.Neyse...
Bu sektör,aynı asker ocağı gibidir.Ya da her ikisini de aynı kefede bulundurabiliriz.Neden?Neden,çünkü her iki meslek grubu mensupları da hayatlarını işlerine göre idame ettirirler.Askerler devamlı şehir değiştirir,denizciler de devamlı farklı ülkelere veya şehirlere giderler,askerlerin belli dönemlerinde ölüm tehlikesi atlatacakları bölgelere tayinleri çıkmıştır,denizcilerin de aynı şekilde ölüm tehlikesi yaşadıkları bölgelerden geçmişlerdir ya da takılıp kalmışlardır,askerlerde de düzenli bir aile yaşamı özlemi vardır aynı şekilde denizcilerde de aynıdır ve maalesef askerler içerisinde,askerlik görevinin zorluklarını bilmeden,memur olacağım zihniyetiyle o mesleğe adım atmış kişiler vardır ve maalesef ki bizim sektörümüzde de aynı şartlar hüküm sürmektedir.Bu işi hayatınızın bir parçası yapmazsanız ya çok üzülürsünüz ya da sektöre başlar başlamaz kısa bir sürede ayrılır ve geri dönmemek üzere gidersiniz.İstikrar çok önemlidir.Hem çalışanlar hem de işverenler için.Her iki gücün de birbirlerine ihtiyaçları vardır.Eğer gerekli güç elde edilemezse,armatör yabancı gemiadamına,gemiadamı da yabancı armatöre yönelir.O da kişileri ne kadar mutlu eder veya kaç kişi istediği şirketlere ulaşır soru işareti.
Bu mesleğin öncelikle kendi içerisinde sorunlarını halletmesi gerekli.Yoksa 120 kişi mezun olan okuldan sadece 15 kişi mesleğini icra eder.Gerisi ise boşa yaşanmış ve ama kendisinin ama başkasının hayallerine taş koymaktan ileriye gidememiş yaşanmışlıklardır.
Eğer denizciyseniz,bir asker gibi yılmamanız ve çelik gibi bir iradeye sahip olmanız gerekli,eğer denizciyseniz bir sporcu gibi kendinize bakmanız gerekli(ama çalışırken ama izindeyken)eğer denizciyseniz özünüzle sözünüzle bir insan olmalısınız ve eğer denizciyseniz icra ettiğiniz görevi bir meslekten çok yaşam biçimi olarak görmelisiniz.Yoksa harcanır gidersiniz...
Selametle...
denizcilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
denizcilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
23 Aralık 2014 Salı
11 Şubat 2014 Salı
Yabancı Denizcilerle Bizlerin Farkları
Yabancı dediğimize bakmayın,aslında onlar da sizler,bizler gibi etten kemikten insanlar.Buraya kadar her şey aynı fakat nedir bizleri farklı yapan da onlardan daha düşük klansmanda gösteren.Eğitim seviyesi,pasaportları,yaşadıkları coğrafya,ülkelerindeki uygulanmakta olan denizcilik politikaları dediğinizi duyar gibiyim.
Aslına bakarsanız,düşündüklerimizin hemen hepsi doğru.Öncelik olarak eğitim kısmına değinmek istiyorum.Maalesef ülkemizde birçok alanda olduğu gibi bu alanda da birçok eksikler mevcuttur.Eğitim kurumları en az gereksinim olan materyalleri toparlayıp sonrasında birtakım yerlere başvurularını yapıyorlar.Mesela birçok okulda olmazsa olmazların başında simülatörler gelmektedir.Bana sorarsanız sadece simulatör altyapısını tamamlayıp ben yeterliyim demek kendimizi kandırmaktan başka birşey değildir.Ne yapmamız gerekir diye sorarsak eğer,görmüş ve edinmiş olduğum bilgilere dayanarak şunları diyebilirim;Öncelikli olarak birçok okulda simulatörden öte,gerçeklerini öğrencilerine sunabilmelidir.Bütün denizcilik okullarının gemileri olmalıdır.Olmalı ki,o mesleği seçen çocuk,gelecekte ne işle meşgul olacağını bilebilmeli.Tıp fakültelerinde neden kadavra üzerinde çalışırlar ya da uçuş eğitimi alan insanlar neden ön eğitimden hemen sonra eğitim uçuşlarına başlarlar?İşte bunların hepsi o mesleği seçecek kişilerin ne işle meşgul olacaklarını gösterir ve de yolun başında başka alanlara yönelme şansı verir.En basiti,her yıl onlarca belki yüzlerce ticari gemi,söküm merkezlerinde parçalanıp hurdaya ayrılıyorlar.Yani bu gemilerin hepsi o kadar da berbat halde değiller.Pekala bakım yapılıp kıyı seferi yapacak kadar eğitim amaçlı okullara hibe edilebilir,zengin armatörler tarafından hediye edilebilir veyahut devlet desteğiyle bu eğitim kurumları,eğitim gemilerine kavuşabilirler.
Pasaportları ve yaşadıkları coğrafyaları kısmı aslında içiçe olan bir tartışma konusu.Eğer sağlam bir ülkenin(özellikle denizcilik konusunda)vatandaşıysanız aslında pek de fazladan birşey yapmanıza gerek yok aslında.Bir İngiliz,Amerikalı,Hollandalı v.s iseniz 1-0 önde başladınız demektir.Bu kişiler kendilerinin denizcilik konusunda üstün olduklarını kabul etseniz de etmeseniz de kendi yazmış oldukları hüküm ve kurallarla alenen belirtmişlerdir.Zaten geriye de pek fazla söylenecek birşey kalmıyor.
Fakat bizlerin de şöyle bir özelliği var.Her ne kadar çarpık bir eğitim sistemi,alakasız ve bihaber yöneticiler,yanlış politikalar varken,bizlerin en büyük özelliği sayesinde birçok yabancı armatör tarafından ama gemilerine ama yatlarına personel olarak atanıyoruz.Mesela bir Avrupalı veya başka bir memleketli iş adamının yatına Filipinli alınmaz.Onlara göre Filipinli çalışan bir tekne 2.sınıf teknedir.Bu sebeple bizler o konularda şanslıyız.Şanslıyız çünkü şans faktörü önemli.Çünkü dediğimiz gibi politik olarak dış Dünya ile kopuk olduğumuz için ancak şansımız sayesinde bazen birşeyler yapabiliyoruz.Zaten şans verildiği an gerekeni fazlasıyla yapıyoruz.
Bu aşamadan sonra gerçekten bu meslek çalışanlarının birlik olmaları gerekmektedir.Aksi halde ülke filosu daha fazla kaldırmayacak ki kaldırmıyor.Birçok okul mezunu veya yeni başlamak isteyen personel işsiz.Aynı laflar sürekli dönüyor herkesin ağzında ama maalesef başka çıkar yolu yok.
Selametle...
Aslına bakarsanız,düşündüklerimizin hemen hepsi doğru.Öncelik olarak eğitim kısmına değinmek istiyorum.Maalesef ülkemizde birçok alanda olduğu gibi bu alanda da birçok eksikler mevcuttur.Eğitim kurumları en az gereksinim olan materyalleri toparlayıp sonrasında birtakım yerlere başvurularını yapıyorlar.Mesela birçok okulda olmazsa olmazların başında simülatörler gelmektedir.Bana sorarsanız sadece simulatör altyapısını tamamlayıp ben yeterliyim demek kendimizi kandırmaktan başka birşey değildir.Ne yapmamız gerekir diye sorarsak eğer,görmüş ve edinmiş olduğum bilgilere dayanarak şunları diyebilirim;Öncelikli olarak birçok okulda simulatörden öte,gerçeklerini öğrencilerine sunabilmelidir.Bütün denizcilik okullarının gemileri olmalıdır.Olmalı ki,o mesleği seçen çocuk,gelecekte ne işle meşgul olacağını bilebilmeli.Tıp fakültelerinde neden kadavra üzerinde çalışırlar ya da uçuş eğitimi alan insanlar neden ön eğitimden hemen sonra eğitim uçuşlarına başlarlar?İşte bunların hepsi o mesleği seçecek kişilerin ne işle meşgul olacaklarını gösterir ve de yolun başında başka alanlara yönelme şansı verir.En basiti,her yıl onlarca belki yüzlerce ticari gemi,söküm merkezlerinde parçalanıp hurdaya ayrılıyorlar.Yani bu gemilerin hepsi o kadar da berbat halde değiller.Pekala bakım yapılıp kıyı seferi yapacak kadar eğitim amaçlı okullara hibe edilebilir,zengin armatörler tarafından hediye edilebilir veyahut devlet desteğiyle bu eğitim kurumları,eğitim gemilerine kavuşabilirler.
Pasaportları ve yaşadıkları coğrafyaları kısmı aslında içiçe olan bir tartışma konusu.Eğer sağlam bir ülkenin(özellikle denizcilik konusunda)vatandaşıysanız aslında pek de fazladan birşey yapmanıza gerek yok aslında.Bir İngiliz,Amerikalı,Hollandalı v.s iseniz 1-0 önde başladınız demektir.Bu kişiler kendilerinin denizcilik konusunda üstün olduklarını kabul etseniz de etmeseniz de kendi yazmış oldukları hüküm ve kurallarla alenen belirtmişlerdir.Zaten geriye de pek fazla söylenecek birşey kalmıyor.
Fakat bizlerin de şöyle bir özelliği var.Her ne kadar çarpık bir eğitim sistemi,alakasız ve bihaber yöneticiler,yanlış politikalar varken,bizlerin en büyük özelliği sayesinde birçok yabancı armatör tarafından ama gemilerine ama yatlarına personel olarak atanıyoruz.Mesela bir Avrupalı veya başka bir memleketli iş adamının yatına Filipinli alınmaz.Onlara göre Filipinli çalışan bir tekne 2.sınıf teknedir.Bu sebeple bizler o konularda şanslıyız.Şanslıyız çünkü şans faktörü önemli.Çünkü dediğimiz gibi politik olarak dış Dünya ile kopuk olduğumuz için ancak şansımız sayesinde bazen birşeyler yapabiliyoruz.Zaten şans verildiği an gerekeni fazlasıyla yapıyoruz.
Bu aşamadan sonra gerçekten bu meslek çalışanlarının birlik olmaları gerekmektedir.Aksi halde ülke filosu daha fazla kaldırmayacak ki kaldırmıyor.Birçok okul mezunu veya yeni başlamak isteyen personel işsiz.Aynı laflar sürekli dönüyor herkesin ağzında ama maalesef başka çıkar yolu yok.
Selametle...
4 Şubat 2014 Salı
Denizcilik
Neden denizci olmalıyız;
Denizcilik ya da denizci diye okunur ama zorluk,gurbet,zor şartlar gibi anlamlar teşkil eder kendi içerisinde.Herkes bir şekilde bu mesleğe girmiştir.Kimisi aile,kimisi arkadaş ortamı,kimisi ise tesadüfen bu mesleğe giriş yapmıştır.Kimisine parası cazip gelmiştir,bazılarının ailesine parası güzel meslek gibi görünmüştür çocuklarını bu mesleğe sevk etmişlerdir,kimisi yeni hayatlar yeni ülkeler kimileri ise gerçekten denizi sevdiği için bu işe girmiştir.
15 yılı aşkın deniz hayatımda gördüğüm,edindiğim tecrübeye dayanarak diyebilirim ki en başarılı olanlar, denizciliği ailesinin zoru olmadan kendi isteğiyle seçip,para kazanmak için yapanlar oldu.Aynı zamanda,birkaç tane denizcilik okuluna gidip bizzat yöneticisinden kapıdaki güvenlik görevlisine kadar sorup soruşturduğum ve bir kanıya vardığım tecrübedir,bahsetmiş olduğum tecrübe..Yani denizi sevdim,içinde ölürüm,denizci doğdum gibi terane lafları kullananlar genelde 5-6 yıl sürecinde bıkıp tekrar o denizi sevdikleri plaja kumsallarına geri dönüyorlar.Arkadaşlar maalesef acı ama gerçek.Bu iş parası için yapılıyor.Düşünün bir defa,şu an ülkemiz koşullarında ki gelir dağılımını ve insanların gelirlerini.En basiti eğer işin içinde maddiyat olmasa zaten Dünya'nın sayılı zenginleri deniz taşımacılığıyla uğraşmazlar.
Mesleğimize olan duruşumuz çok önemlidir.Her ne kadar para para para dersek dahi yine de unutmamamız gereken en temel esaslardan birisi eğitim-öğretimimize devam etmemiz gerçeğidir.Okul sizin elinizden tutar ve ayağa kalkmanıza yardımcı olur.Yürümek ise sizin göreviniz.Denizcilikte özellikle son dönemde artış gösteren okullar ve kurslar sayesinde piyasa diplomalı eğitimsizlerle doldu taştı.Tabii bunun içerisine eğitim sistemindeki yetersizlik,okullardaki donanım eksikliği ve hayatta denize çıkmamış eğitimcilerin sayısının had safhada olmasını da ekleyebiliriz.Konuyu toparlarsak eğer,denizciler içerisinde mesleklerine olan saygı,öğrenme gayreti ve disiplini olanlar daima güzel yerlerde çalışmışlardır ve iyi yerlere nail olmuşlardır.
Birçok denizci,ama okullardan ama kurslardan çıkıp ellerine belgelerini almadan veya akabinde alıp da denize çıkmadan bu işi bırakmışlardır.Yüz kişi mezun veren okuldan beş-altımızın şu an aktif olarak denizde çalıştığımızı varsayarsak sanırım birçok sorunun cevabını bulabiliriz.
Yanlış yönlendirme,yanlış kurulan hayaller,yanlış okunan okullar(bölümler)ileride yapmayacağınız bir mesleğin temellerini atmanız demektir.
Bu meslek pembe hayaller üzerine kurulu bir meslek değildir.O sebeple bu işi sorumluluk sahibi,şımarık ruhla ve aile ortamında yetişmemiş,karakterli,işine sahip çıkan ve devamlı kendini yetiştiren insanların yapması gerekir.Okullara veya kurslara denizden gelmiş,deniz kökenli,asker mantığı olmayan,eğitimcilerin gözetmenliğinde veya onların elemeleriyle giriş yapılması gerekir.Gerçekten bu işe adaptasyon sağlayıp,sağlamayacağı irdelenmeli kişilerin.
Eğer bu sıfatların birden fazlasını gerçekleştiriyorsanız sorun olmaz.Denizcilik sağlam bir karakter ve yürek isteyen bir meslektir.
Yazımda eksikler mutlaka var ama genel olarak bazı sorunların altını çizmek istedim.
3 Şubat 2014 Pazartesi
Türkiye Genelindeki Liman Başkanlıkları ve İletişim Adresleri
SIRA NO: |
LIMAN Başkanlığı ADI
| LIMAN BASKANI | TELEFON NO: | FAKS NO: | E-MAIL ADRESI |
---|---|---|---|---|---|
1 | Istanbul Liman Başkanlığı | H.Gani AYGÜN | 2122441349 | 2122524969 | gani.aygun@udhb.gov.tr;istanbul.gsk@denizcilik.gov.tr |
2 | Izmit Liman Başkanlığı | Ilker TUNCER | 2625283754 | 2625284790 | ilker_tuncer@yahoo.com |
3 | Tekirdag Liman Başkanlığı | Murat GÜL | 2822612025 | 2822629162 | gulmrt@yahoo.com |
4 | Zonguldak Liman Başkanlığı | Ali GÖRKEM | 3722533143 | 3722521103 | ali.gorkem@denizcilik.gov.tr |
5 | Kdz.Eregli Liman Başkanlığı | A.Turgay OKUR | 3723161007 | 3723231169 | aturgay305@yahoo.com;eregli.liman@udhb.gov.tr |
6 | Silivri Liman Başkanlığı | Cihan HUNCE | 2127242593 | 2127276488 | silivri.liman@denizcilik.gov.tr |
7 | Enez Liman Başkanlığı | Ali ERDOĞDU | 2848116547 | 2848116027 | enez.liman@denizcilik.gov.tr;enez.liman@udhb.gov.tr |
8 | Ambarli Liman Başkanlığı | Muhammmet ERDOGAN | 2128756848 | 2128756849 | muhammet.erdogan@denizcilik.gov.tr ambarli.liman@udhb.gov.tr |
9 | Igneada Liman Başkanlığı | Ferudun ÇELIK | 2886944172 | 2886944013 | igneadalimani@gmail.com |
10 | Yalova Liman Başkanlığı | M.Cumhur YAYLA | 2268135410 | 2268133586 | cumhuryayla@denizcilik.gov.tr |
11 | Karasu Liman Başkanlığı | Atilla BEYLİ | 2647181230 | 2647181229 | karasu.liman@udhb.gov.tr;abeyli@hotmail.com |
12 | Kefken Liman Başkanlığı | Ahmet KABACI | 2625636004 | 2625636563 | kefken.liman@udhb.gov.tr ahmet.kabaci@denizcilik.gov.tr |
13 | Sile Liman Başkanlığı | Mehmet TASPINAR | 2167114477 | 2167115035 | sile.liman@udhb.gov.t ;mehmet.taspinar@udhb.gov.tr |
14 | Tuzla Liman Başkanlığı | Burhan KUS | 2164467217 4461352 | 2163952877 | tuzla.liman@udhb.gov.t ;bkus94@hotmail.com |
15 | Çanakkale Liman Başkanlığı | Barış BİRDANE | 02862129876-78 | 2862129879 | canakkale.liman@udhb.gov.tr bbirdane@hotmail.com |
16 | Ayvalik Liman Başkanlığı | Hüseyin DEMIR | 2663121130 | 2663121600 | ayvalik.liman@udhb.gov.tr;huseyin.demir@udhb.gov.tr |
17 | Bandirma Liman Başkanlığı | Erkan TUNCER | 2667149450 | 2667149451 | bandirma.liman@udhb.gov.tr;etuncer1971@yahoo.com |
18 | Bozcaada Liman Başkanlığı | Hüseyin BILGIN | 2866978021 | 2866978165 | bozcaada.liman@udhb.gov.tr huseyin.bilgin@udhb.gov.tr huseyinbilgin971@hotmail.com |
19 | Edremit Liman Başkanlığı | Murat YILDIZ | 2663841015 | 2663841015 | edremitliman@denizcilik.gov.tr murat.yildiz@denizcilik.gov.tr |
20 | Erdek Liman Başkanlığı | Cemal YILDIRIM | 2668351044 | 2668354818 | erdek.liman@udhb.gov.tr |
21 | Gemlik Liman Başkanlığı | Serkan CANLI | 2245131133 | 2245139882 | gemlik.liman@udhb.gov.tr serkancanli@hotmail.com |
22 | Gökçeada Liman Başkanlığı | Selim AKOVA | 2868873135 | 2868872602 | gokceada.liman@udhb.gov.tr selim.akova@udhb.gov.tr |
23 | Karabiga Liman Başkanlığı | Kerim DOGAN | 2863541017 | 2863541016 | karabiga.liman@udhb.gov.tr kerimdogan66@hotmail.com |
24 | Mudanya Liman Başkanlığı | Halil KARAKUS | 2245441126 | 2245446430 | mudanya.liman@udhb.gov.tr halil.karakus@udhb.gov.tr |
25 | Marmara Adasi Liman Başkanlığı | Ayhan ÖZDEMİR | 2668855995 | 2668855045 | marmaraadasi.liman@udhb.gov.tr |
26 | Izmir Liman Başkanlığı | Durmuş ÜNÜVAR | 2324637320 | 2324636663 | durmus.unuvar@udhb.gov.tr |
27 | Aliaga Liman Başkanlığı | Levent KÖLETELI | 2326161993 | 2326164106 | lkoleteli@yahoo.com |
28 | Bodrum Liman Başkanlığı | Mustafa Demiral (vekil) (Nihat TOZMAN ) | 2523162531 | 2523160867 | bodrum.liman@udhb.gov.tr;nihat.tozman@yahoo.com |
29 | Çesme Liman Başkanlığı | Ahmet KARAMAN (vekil) (Durmus ÜNÜVAR) | 2327126005 | 2327128695 | cesme.liman@udhb.gov.tr;pscdrm@yahoo.com |
30 | Dikili Liman Başkanlığı | Ahmet ÖNEN | 2326714101 |
2326714101 2326714130
| dikili.liman@denizcilik.gov.tr |
31 | Foça Liman Başkanlığı | Cihan DUMAN | 2328121746 | 2328122563 | foca.liman@udhb.gov.tr;c.duman@denizcilik.gov.tr |
32 | Marmaris Liman Başkanlığı | Burak OKCU | 2524121013 | 2524127797 | marmaris.liman@udhb.gov.tr;burakok2003@yahoo.com |
33 | Göcek Liman Başkanlığı | Muhittin YILMAZ | 2526452494 | 2526452636 | gocek.liman@udhb.gov.tr;myilmaz356@gmail.com |
34 | Fethiye Liman Başkanlığı | Yavuz Selim KARAASLAN (v.) Mustafa BANKAOĞLU (tayin) | 2526141187 | 2526144235 | fethiye.liman@udhb.gov.tr |
35 | Güllük Liman Başkanlığı | Türker KUTLU | 2525222079 | 2525223449 | gulluk.liman@udhb.gov.tr turke.kutlu@denizcilik.gov.tr |
36 | Datça Liman Başkanlığı | Nuri CENAN | 2527122226 | 2527122226 | datca.liman@udhb.gov.tr cenannuri@hotmail.com |
37 | Kusadasi Liman Başkanlığı | Baris TARIM | 2566141025 | 2566126590 | kusadasi.liman@udhb.gov.tr baris.tarim@denizcilik.gov.tr |
38 | Antalya Liman Başkanlığı | Murat MÜFTÜOĞLU |
2422590990-91
|
2422591350 2422590989
| antalya.liman@udhb.gov.tr mmuftuoglu67@hotmail.com |
39 | Alanya Liman Başkanlığı | Edip BALLIKAYA | 2425119498 | 2425114066 | alanya.liman@udhb.gov.tr adipballikaya@hotmail.com |
40 | Kemer Liman Başkanlığı | Kemal YESIL | 2428145262 | 2428145262 | kemer.liman@udhb.gov.tr kyyesil@hotmail.com |
41 | Finike Liman Başkanlığı | Resul ULAŞ (v.) Ismet MONCAL(emekli) | 2428553787 | 2428552643 | finike.liman@udhb.gov.tr resululas@hotmail.com |
42 | Kaş Liman Başkanlığı | Galip AVCI | 2428363201 | 2428361039 | kas.liman@udhb.gov.tr |
43 | Samsun Liman Başkanlığı | Aydin ÜNAL | 3624359013 | 3624322744 | samsun.liman@udhb.gov.tr aydin.unal@hotmail.com |
44 | Ordu Liman Başkanlığı | Engin KIRPITCI | 4522232924 | 4522231449 | ordu.liman@udhb.gov.tr |
45 | Fatsa Liman Başkanlığı | Ahmet BOZDEMİR | 4524234338 | 4524231169 | fatsa.liman@udhb.gov.tr;ahmet.bozdemir@udhb.gov.tr |
46 | Ünye Liman Başkanlığı | Isa PEHLIVAN | 4523211011 | 4523211011 | unye.liman@udhb.gov.tr |
47 | Sinop Liman Başkanlığı | Kazim ALPAY | 3682617155 | 3682611524 | sinop.liman@udhb.gov.tr |
48 | Ayancik Liman Başkanlığı | Arzu ÖZCAN | 3686134122 | 3686131005 | ayancik.liman@udhb.gov.tr |
49 | Inebolu Liman Başkanlığı | Ergün KAYALI | 3668114016 | 3668115966 | inebolu.liman@udhb.gov.tr |
50 | Cide Liman Başkanlığı | Halil Ibrahim BEYAZ | 3668661016 | 3668661016 | cide.liman@udhb.gov.tr |
51 | Amasra Liman Başkanlığı | Ali SAFI | 3783151005 | 3783151524 | amasra.liman@udhb.gov.tr;ali.safi74@yahoo.com |
52 | Bartin Liman Başkanlığı | Hasan ÖZER | 3782386151 | 3782386905 | bartin.liman@udhb.gov.tr;hasan.ozer@udhb.gov.tr |
53 | Gerze Liman Başkanlığı | Rüstem AKÇAY | 3687181002 | 3687181002 | rustem.akcay@denizcilik.gov.t ;gerze.liman@udhb.gov.tr |
54 | Mersin Liman Başkanlığı | Savaş Çakmak | 3243415811 | 3243415877 | savas.cakmak@udhb.gov.t ;mersin.liman@udhab.gov.tr |
55 | Iskenderun Liman Başkanlığı | Ali BASUT | 3266141192 | 3266140226 | alibasut@yahoo.com iskenderunliman@denizcilik.gov.tr |
56 | Botas Liman Başkanlığı | Bekir YILDIZ | 3226392139 | 3226392140 | baskanyildiz@yahoo.com baskanyildiz@yahoo.com.tr |
57 | Tasucu Liman Başkanlığı | Mustafa YILMAZ | 3247414004 | 3247414004 | m.yilmaz@denizcilik.gov.tr tasucu.liman@udhb.gov.tr |
58 | Anamur Liman Başkanlığı | Z.Muammer MEREV | 3248145092 | 3248167365 | zeki.merev@denizcilik.gov.t ;anamur.liman@udhb.gov.tr |
59 | Trabzon Liman Başkanlığı | Ihsan GÜMRÜKCÜ | 4623268555 | 4623265907 | ihsan0061@yahoo.com trabzon.liman@udhb.gov.tr |
60 | Vakfikebir Liman Başkanlığı | Ugur UZUNOGLU | 4628415029 | 4628415029 | vakfikebirlimanbsk@gmail.com vakfikebir.liman@udhb.gov.tr |
61 | Sürmene Liman Başkanlığı | Murat ÖZBEN | 4627461012 | 4627461012 | mozben64@gmail.com;surmene.liman@udhb.gov.tr |
62 | Rize Liman Başkanlığı | Seyfettin CEYLAN | 4642233389 | 4642234880 | seyfettinceylan@gmail.com rizelimanbaskanligi@gmail.com |
63 | Giresun Liman Başkanlığı | Erhan Zeynel | 4542161106 | 4542160671 | e.zeynel@hotmail.com;giresun.liman@udhb.gov.tr |
64 | Tirebolu Liman Başkanlığı | Sükrü GÜLAY | 4544114073 | 4544115283 | sukru.gulay@hotmail.com;tirebolu.liman@udhb.gov.tr |
65 | Görele Liman Başkanlığı | Muhammet KAYACI | 4545131047 | 4545136047 | kayaci28@hotmail.com;gorele.liman@udhb.gov.tr |
66 | Pazar Liman Başkanlığı | Selahattin ERDEMIR | 4646121071 | 4646123833 | pazar.liman@udhb.gov.tr |
67 | Hopa Liman Başkanlığı | İshak ÖZDEMİR | 4663514067 | 4663517542 | ishakozd@gmail.com;hopa.liman@udhb.gov.tr |
68 | Tatvan Liman Başkanlığı | Abdurrahman AKİ | 4348273519 | 4348273507 | tatvan.liman@udhb.gov.tr |
69 | Firat Liman Başkanlığı | Ensar ERDEM | 4242363697 | 4242363698 | firat.liman@udhb.gov.tr |
Denizciler Ne İster?
Denizciler ne ister?
Denizciler ne ister biliyor musunuz?Öyle görkemli hayatlarda gözü yoktur denizcinin.İster aşağısında ister yukarısında olsun geminin.Denizci hak ister,hak edilmeyi ister.Bazen ana kucağı gibi olan bazen de azraili olan denize aşık olandır denizci.Aslında öyle pek birşey istemezler.Belki uzak ülkelerin soğuk denizlerinde belki de ikinci sınıf bir meyhane de modası geçmiş ecnebi bir fahişeyle beraber hiç anlamadığı bir dili konuşmaya çalışıp bir an için duraksayıp,elindeki kadehi ağzına götürüp,beyninde canlandırdığı tüm küfürleri patlatarak hayata lanet edendir denizci.Zordur denizci milletine hayat,ister yıllarını ver akademik eğitim yap istersen köyünden çık git o gemiye.Adı üzerinde hepsinin,denizci.
Bakmayın güldüklerine,aslında hepsinin içinde geleceğe dair endişeler vardır.Birçoğu üç-beş yıl yapar bırakırım diye hesap eder ama o üç-beş yıl sadece başlangıçtır.Sonun başlangıcıdır.Bugünler yarınları kovalar,yarınlar öbür günleri.Gün gelir devran döner,denizci karada iş bulur ama bu defa da sudan çıkmış balığa döner.Yapamazlar karada denizciler.Ama öyle ama böyle bir yolunu bulup seyr ü sefer günlerine dönerler.Yapamazlar karada denizciler,herkesin herkese kazık atmaya çalıştığı dışı görkemli ama içini bok götüren caf caflı şirketlerde.Denizci en alttaki adamla bile kardeş olmayı öğrenmiştir gemide.Karada yapamaz denizci.Kavganın militan yapısını aşılamıştır ruhuna denizci ve bu yüzdendir hayata olan korkusuz bakışı.Ne korkutabilir ki bu hayatta onu?En azgın dalgalarla boğuşmuş,belki birkaç defa çömelip buraya kadar kısmına gelmiş,ölümlere yetişmemiş,doğumlara geç kalmış!Bir kavgadır tutturmuş gider.He ya!Bu kavga denizcinin ekmek kavgasıdır,bu kavga ki denizcinin alın teridir.
Denizci Dünya'nın arısıdır.O durursa üretim durur,tüketim durur,hayat durur...Bakmayın fizikle,matematikle yürüdüğüne bu gemilerin,en büyük pay kavganın payıdır.Ya yüzdürürsün ya ölürsün.Ya olur ya da ölür.
Hayat dört duvardır denizciye...Üstte gök,altta ise mavi deniz.Vira bismillah der çıkar yola...Hayat budur denizciye...Ekmeği tuzlu olur denizcinin parası ile pul kadar değersiz.Hep yalıda oturan zengin ağababanın evladı muamelesi yapılır denizciye.Para boldur onda...İşte bu algı yüzünden denizci zıpkın gibi delikanlıyken başladığı mesleğini,bırakın üç beş yılını,eli ayağı titremeye başladığı zaman bırakabilir.
Gurbeti en iyi onlar bilir,hasreti en iyi onlar bilir.Hani,evine geldiğinde sevinçten mi yoksa hüzünden mi bilinmez ama hüngür hüngür ağlamak ister denizci.Zordur hayat ona.
Bıkmışlardır insanların abuk subuk önyargılarından.Her limanda sevgili edinmişlerdir ama gel gör ki bu kelimeyle öyle zıtlaşmışlardır ki denize eve,evine,yuvasına,son limanına hasret kalmıştır...
Denizcilik zor iştir,yapana...
Denizciler ne ister biliyor musunuz?Öyle görkemli hayatlarda gözü yoktur denizcinin.İster aşağısında ister yukarısında olsun geminin.Denizci hak ister,hak edilmeyi ister.Bazen ana kucağı gibi olan bazen de azraili olan denize aşık olandır denizci.Aslında öyle pek birşey istemezler.Belki uzak ülkelerin soğuk denizlerinde belki de ikinci sınıf bir meyhane de modası geçmiş ecnebi bir fahişeyle beraber hiç anlamadığı bir dili konuşmaya çalışıp bir an için duraksayıp,elindeki kadehi ağzına götürüp,beyninde canlandırdığı tüm küfürleri patlatarak hayata lanet edendir denizci.Zordur denizci milletine hayat,ister yıllarını ver akademik eğitim yap istersen köyünden çık git o gemiye.Adı üzerinde hepsinin,denizci.
Bakmayın güldüklerine,aslında hepsinin içinde geleceğe dair endişeler vardır.Birçoğu üç-beş yıl yapar bırakırım diye hesap eder ama o üç-beş yıl sadece başlangıçtır.Sonun başlangıcıdır.Bugünler yarınları kovalar,yarınlar öbür günleri.Gün gelir devran döner,denizci karada iş bulur ama bu defa da sudan çıkmış balığa döner.Yapamazlar karada denizciler.Ama öyle ama böyle bir yolunu bulup seyr ü sefer günlerine dönerler.Yapamazlar karada denizciler,herkesin herkese kazık atmaya çalıştığı dışı görkemli ama içini bok götüren caf caflı şirketlerde.Denizci en alttaki adamla bile kardeş olmayı öğrenmiştir gemide.Karada yapamaz denizci.Kavganın militan yapısını aşılamıştır ruhuna denizci ve bu yüzdendir hayata olan korkusuz bakışı.Ne korkutabilir ki bu hayatta onu?En azgın dalgalarla boğuşmuş,belki birkaç defa çömelip buraya kadar kısmına gelmiş,ölümlere yetişmemiş,doğumlara geç kalmış!Bir kavgadır tutturmuş gider.He ya!Bu kavga denizcinin ekmek kavgasıdır,bu kavga ki denizcinin alın teridir.
Denizci Dünya'nın arısıdır.O durursa üretim durur,tüketim durur,hayat durur...Bakmayın fizikle,matematikle yürüdüğüne bu gemilerin,en büyük pay kavganın payıdır.Ya yüzdürürsün ya ölürsün.Ya olur ya da ölür.
Hayat dört duvardır denizciye...Üstte gök,altta ise mavi deniz.Vira bismillah der çıkar yola...Hayat budur denizciye...Ekmeği tuzlu olur denizcinin parası ile pul kadar değersiz.Hep yalıda oturan zengin ağababanın evladı muamelesi yapılır denizciye.Para boldur onda...İşte bu algı yüzünden denizci zıpkın gibi delikanlıyken başladığı mesleğini,bırakın üç beş yılını,eli ayağı titremeye başladığı zaman bırakabilir.
Gurbeti en iyi onlar bilir,hasreti en iyi onlar bilir.Hani,evine geldiğinde sevinçten mi yoksa hüzünden mi bilinmez ama hüngür hüngür ağlamak ister denizci.Zordur hayat ona.
Bıkmışlardır insanların abuk subuk önyargılarından.Her limanda sevgili edinmişlerdir ama gel gör ki bu kelimeyle öyle zıtlaşmışlardır ki denize eve,evine,yuvasına,son limanına hasret kalmıştır...
Denizcilik zor iştir,yapana...
1 Şubat 2014 Cumartesi
Denizciliğe Yeni Başlayanlara
Denizciliğe yeni başlayacak denizci adayı arkadaşlarımıza okullarda öğretmenlerinin öğretmediği ama hayatları boyunca karşılaşacakları veya olası olayları yazmak istiyorum.
Öncelikle neleri yapıp neleri yapmamalıyız;
Arkadaşlar,denizcilik herşeyden önce büyük sabır ve aynı ölçüde fedakârlık isteyen bir meslektir.Hatta meslekten bir adım öteye gitmiş olup hayatımızın bir parçası,yaşamımızın biçimi olmuştur.Dünya üzerinde kabul görmüş en zor üçüncü meslektir.Hâl böyle olunca verilen eğitim ve kişisel gelişim ön plana çıkmaktadır.Aslında durum bu kadar ciddi iken ülke olarak bu konuya sadece mantar gibi denizcilik okulları açarak destek oluyoruz.Neyse konumuz bu değil,dağıtmadan devam edelim.
Genç arkadaşlar veya bu mesleğe yeni başlayıp GEMİYE gidecek olan denizci adayı arkadaşlarımızın herşeyden önce bilmesi gerekenleri liste halinde yazmak istiyorum;
- Gemiye Giderken Yanıma Neler Almalıyım? Bu gittiğiniz gemiye göre farklılıklar gösterir.Bu farklılıklar geminin boyutundan,çalışma alanlarına,sefer bölgesine kadar değişir.Yani Akdeniz-Karadeniz hattı çalışan bir gemiye giderken valiz dolusu eşyalar almanın pek bir anlamı yoktur.Sebebi ise basit,yaşadığınız ülke ile bu bölgedeki gittiğiniz birçok ülkenin iklimi,havası aynıdır.Ayrıca en fazla(istisnalar dışında) ayda bir defa ya Türk limanlarından birine giriş yaparsınız ya da Türk karasularında giriş yaparsınız.Bu yüzden bu sefer bölgelerinde çalışan,çalışacak kişilerin öyle valizler dolusu eşya almasına sebep yoktur.Ama uzak sefer çalışan bir gemide görev yapacaksanız mutlaka yanınıza 4 mevsim elbise alın.Çünkü ilk seferinizde Afrika yapıp sıcaktan yanarken sonrakinde Rusya'nın Kuzey'ine çıkıp donabilirsiniz.Uzak çalışacaklara tavsiyem,eskilerin de dediği gibi,bir bavula dört mevsimi sığdırın.Ayrıca elbiselere ek olarak eğer kullandığınız REÇETELİ ilaçlarınız varsa yanınıza alın yoksa ona benzer resmiyeti olan bir evrakla gitmeye özen gösterin.Günlük hayatta nelere ihtiyaç duyuyorsanız(kişisel bakım olarak)hepsini yanınıza alın.Bunlar şampuan,tarak,havlu el,havlu vücut,iki çift terlik(en az bir çift)ayakkabılarınız,iğne iplik seti,tırnak makası,telefonlarınız ve şarj cihazları,varsa dizüstü bilgisayar,kitap(abartmamak şartıyla),eğer ilginiz varsa harici diskler alıp filmlerle doldurup yanınıza alabilirsiniz,döviz(denizcinin olmazsa olmazıdır.euro dolar farketmez).Yani kişisel bakımınızda kullandığınız hemen herşeyi almanız gerekli.İşin özeti bu.
- Gemiye İlk Çıktığımızda Neler Yapmalıyız?
Gemiye ilk çıktığımızda eğer daha önce bu tecrübeyi bir kez de olsa yaşamışsak pek fazla bir alışma sürecinden geçmezsiniz.Zaten denizcilikte şöyle bir algı vardır,bir insanın gemide yürümesi için 2 ay gerekir.Ben ilk defa çıkanlar için anlatacağım.Öncelikle gemideyken karada öğrendiğiniz,duyduğunuz birçok şeyi unutun.Artık herkes okullardan ve kurslardan mezun olup,tayfa ise eğitimlerden geçip(her ne kadar yetersiz de olsa)gemi adamı cüzdanı almaya hak kazanıyor ve bu sebepten ötürü ben kişilere hitap şeklini,kiminle nasıl konuşmanız gerektiği kısmını es geçiyorum.
Denizcilikte ticari bahriye ve askeri bahriyenin buluştuğu birçok ortak nokta vardır.İlk gittiğinizde yadırgayacağınız birçok olay olabilir.Mesela,yemek salonlarında ister zabit olun isterseniz personel,herkesin yeri vardır.Sen o arkadaşının yerine oturamazsın o da senin yerine.Zabitlerde bu iş biraz daha basit.Çünkü herkesin yeterliliğine göre dağılım yapılmıştır.
Siz siz olun ne kadar samimi de olsanız kimseye ne borç para verin ne de alın.Kimse hakkında dedikodu yapmayın ve olan ortamdan hızla uzaklaşın.İnsanlarla olan iş ilişkilerinde mutlaka problem yaşayacağınız için bunları kişiselleştirmeyin.Aksi halde istenmeyen kavgalar olacaktır.Vardiya teslimi için veya herhangi bir sebeple köprüüstü ve makine dairesine girdiğiniz zaman Allah selamet versin kelimesini kullanın.Bu şu demektir;İnançsız dahi olsanız,bunu hurafe olarak dahi görseniz,bir denizcilik kültürünü devam ettirdiğinizin bilincinde olduğunuzun ispatıdır.Ya da bir nevi kalıplaşmış denizcilik sözüdür.
Arkadaşlar,samimiyet,sıcak kanlılık,insancıl olmak iyidir.Ama samimiyet ve iş ahlakı arasındaki ilişki pamuk ipliğine bağlıdır.Buna çok dikkat etmelisiniz.Aksi halde tatsız olaylar yaşanması vuku bulabilir.
Çalışma alanınızda veya size verilen bir iş için elinizden geldiğince özen göstererek yapın.Eğer ki bilmediğiniz bir iş ise 10 kere sorun ama hata yapmayın.Bu hata bilmediğiniz veya az anladığınız bir iş için söylenmiştir.Bu piyasada bırakın tornayı falan kaynak yapmasını bilmeyen fiterler,jurnal yazmasından anlamayan çarkçılar,,kana rakamı okuyamayan birinci zabitler,sadece lamba değiştirebilen elektrikçilerle dolu unutmayın.Bunları buraya yazmamın sebebi yazımın başında da belirttiğim gibi insanlara yararlı olabilmek.Eğer birkaç kişiye dahi ulaşabilsem bu beni mutlu edecektir.Aslında bu konu çok çok daha uzun ve çetrefilli bir konu fakat giriş bölümü olarak ancak bunları yazabilirim.Eklemek veya sormak istediğiniz bir şeyler varsa ben buralardayım.Teşekkür ederim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)