Yat sektörü denizciliğin görüntü temsil eden bir koludur.Çalışanları,yönetenleri belli nizama sahip kişilerdir.Gittiğiniz limanlar,tanıştığınız kişiler ve yaptığınız iş göz önüne alındığında ne kadar önem arzettiğini göreceksiniz bu sektörün.
Bizleri,yani yat personellerini diğer deniz çalışanlarından ayıran özelliklerde burada başlıyor.Her daim yaptıklarınıza,konuşmalarınıza ve üslubunuza dikkat etmek zorundasınız.Yatlara bu sebeple herkesi almazlar ve de herkese referans olmazlar.Çünkü olası bir aksilikte problemi yaratan kişinin başı ağrıyacağı gibi,bu kişiye kefil olan kişinin de başı ağrıyacaktır.
Peki bizler bu kurallara uyuyor muyuz?Yatçılık adabını tam olarak yerine getirebiliyor muyuz?Kısmi olarak evet.Sektörün içerisindeki %30luk kesim bu kurallara uymasa da hemen hemen uyguluyor.Bu da onları kaliteli yapıyor.Ama asıl sıkıntımız diğer %70lik grup.Maalesef durum içler acısı bir halde bu kişiler için.Özellikle hostesler ve gemiciler için.Bu iki meslek dalı çalışanları maalesef her fırsatta her yüze gülmede birtakım olumsuzluklar yaratmaktadırlar.Mesela sorsanız her şeyden anlayan hostesler vardır.Türkiye de bulunan yat kaptanlarının birçoğunda olan kadın düşkünlüğünü fırsat bilip bunu personele karşı kullanmaktadırlar.Kadın olunca ayrıcalıkları olduğunun vurgusunu yapmaya kalkarlar.Örnek vereyim,vardiya veya nöbetçi olmak istemezler.Eğer kaptan tarafından yazılı olarak bu göreve atfedilmişsen maalesef kurallara uymak zorundasınız.Eski çalıştığınız yerlerdeki kurallar eski yer çalışanlarını bağlar.Her defasında ama bizde böyle birşey yoktu demek eksi puan demektir.Ayrıca çok bilen çok yanılır sözünden de nasibini maalesef alamamışlardır.Şu an sektörde bu denli hostes sıkıntısı varsa maalesef ana kaynağı kendini bilmez bu kişilerdir.
Gemiciler olarak ise şunu diyebilirim,bulundukları yerin ağırlığını bilmemeleri ve ilk kaptanlarından ne öğrendilerse gelenek gibi sürdürüp gitmeleridir.Türk bir patron eliyle masada oturan kaptanına çay servisi yaparken bir Türk kaptan şekilden şekillere giriyor.Bunların ana sebebi iş bilmemezlik ve bulunduğu/yaptığı işin ağırlığını bilmemesidir.Yetişen gemiciler de gelenek gibi kuralları devam ettirince rezil bir görüntü çıkıyor ortaya maalesef.
Tekne çalışanları olarak kahve muhabbeti yapmak yerine insan ve personel gelişimiyle ilgili kaynaklar takip etsek sanırım zarar değil yarar sağlayacaktır.Gördüğünüz ve içinde yaşadığınız her kültür sizlere farklılıklar ve kalite katması gerekir.Bunu başarmak sizin ellerinizde.
Selametle...
Bizleri,yani yat personellerini diğer deniz çalışanlarından ayıran özelliklerde burada başlıyor.Her daim yaptıklarınıza,konuşmalarınıza ve üslubunuza dikkat etmek zorundasınız.Yatlara bu sebeple herkesi almazlar ve de herkese referans olmazlar.Çünkü olası bir aksilikte problemi yaratan kişinin başı ağrıyacağı gibi,bu kişiye kefil olan kişinin de başı ağrıyacaktır.
Peki bizler bu kurallara uyuyor muyuz?Yatçılık adabını tam olarak yerine getirebiliyor muyuz?Kısmi olarak evet.Sektörün içerisindeki %30luk kesim bu kurallara uymasa da hemen hemen uyguluyor.Bu da onları kaliteli yapıyor.Ama asıl sıkıntımız diğer %70lik grup.Maalesef durum içler acısı bir halde bu kişiler için.Özellikle hostesler ve gemiciler için.Bu iki meslek dalı çalışanları maalesef her fırsatta her yüze gülmede birtakım olumsuzluklar yaratmaktadırlar.Mesela sorsanız her şeyden anlayan hostesler vardır.Türkiye de bulunan yat kaptanlarının birçoğunda olan kadın düşkünlüğünü fırsat bilip bunu personele karşı kullanmaktadırlar.Kadın olunca ayrıcalıkları olduğunun vurgusunu yapmaya kalkarlar.Örnek vereyim,vardiya veya nöbetçi olmak istemezler.Eğer kaptan tarafından yazılı olarak bu göreve atfedilmişsen maalesef kurallara uymak zorundasınız.Eski çalıştığınız yerlerdeki kurallar eski yer çalışanlarını bağlar.Her defasında ama bizde böyle birşey yoktu demek eksi puan demektir.Ayrıca çok bilen çok yanılır sözünden de nasibini maalesef alamamışlardır.Şu an sektörde bu denli hostes sıkıntısı varsa maalesef ana kaynağı kendini bilmez bu kişilerdir.
Gemiciler olarak ise şunu diyebilirim,bulundukları yerin ağırlığını bilmemeleri ve ilk kaptanlarından ne öğrendilerse gelenek gibi sürdürüp gitmeleridir.Türk bir patron eliyle masada oturan kaptanına çay servisi yaparken bir Türk kaptan şekilden şekillere giriyor.Bunların ana sebebi iş bilmemezlik ve bulunduğu/yaptığı işin ağırlığını bilmemesidir.Yetişen gemiciler de gelenek gibi kuralları devam ettirince rezil bir görüntü çıkıyor ortaya maalesef.
Tekne çalışanları olarak kahve muhabbeti yapmak yerine insan ve personel gelişimiyle ilgili kaynaklar takip etsek sanırım zarar değil yarar sağlayacaktır.Gördüğünüz ve içinde yaşadığınız her kültür sizlere farklılıklar ve kalite katması gerekir.Bunu başarmak sizin ellerinizde.
Selametle...
Posted via Blogaway